Teknoloji sektörünün Truva Atı: GPT-4o

OpenAI şirketinin bu hafta tanıttığı yapay zeka botu, yetenekleri ve potansiyeli ile bütün işletim sistemi ve uygulamaları yutacak kabiliyetlere sahip.

OpenAI’ın bu hafta başında gerçekleştirilen “Bahar Güncellemesi” başlıklı etkinliğini seyrederken, bilim-kurgu edebiyatının en önemli temsilcilerinden Arthur C. Clarke’ın meşhur tanımlaması kulağımda çınlayıp durdu: “Yeterince gelişmiş bir teknoloji, sihirden ayrıştırılamaz”.

2015 yılında kurulan OpenAI, 8 yıllık mazisinde pek çok badire atlatarak yapay zeka sektörünün lideri konumuna geldi. En popüler ve kitlesel ürünü, 2022 yılında tanıttığı, GPT adlı geniş dil modelinin üçüncü sürümü üstünde çalışan yapay zeka botu ChatGPT oldu. İlk haftasında 1 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan hizmet, kısa sürede yapay zekayı gündelik hayatın merkezine oturtmayı başardı.

OpenAI’ın teknolojiden sorumlu yöneticisi Ermira Murati’nin paylaştığı verilere göre ChatGPT şu an 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış durumda. Uygulamanın altyapısını kullanarak ürün geliştirenlerin sayısı ise 1 milyonu geride bırakmış. Henüz 2 yaşındaki bir şirket için yabana atılmayacak bir başarı.

Etkinlikte tanıtılan yeni sürüm “GPT-4o” bilgisayarda çalışacak müstakil bir uygulamaya da kavuştu. Mevcut web arayüzünü ve mobil uygulamasını da hesaba kattığımızda Murati’nin de altını çizdiği gibi ChatGPT böylece her cihazda kullanılabilir hale geldi. Üstelik kayıt ve ücretli üyelik mecburiyeti olmadan.

Yeni sürümün en dikkat çekici özelliği, sesli iletişim kabiliyeti sayesinde doğal konuşma akışıyla da kullanılabilmesi. Lansmanda tercih edilen “Sky” adlı botun sesi manidar bir tesadüfle (26 Nisan tarihli yazımda andığım) Spike Jonze imzalı “Her” filmindeki “Samantha” (Scarlett Johansson) ile neredeyse aynıydı. Üstelik artık çağın tezcanlılığına uygun olarak size yanıt veren botun sözünü hoyratça kesmeniz de mümkün hale gelmiş.

GPT-4o’nun görsel iletişim yeteneği de son derece ilerlemiş. Cihazınızın kamerasıyla gösterdiklerinizi ya da dosya olarak yüklediğiniz görselleri algılama ve yorumlama konusunda neredeyse kusursuz. Öyle ki yüzünüze bakarak ruh halinizi dahi algılayabiliyor.

Özetle şirketin “omnimodel” olarak tanımladığı bu yapı ile GPT-4o artık sesli, yazılı ve görsel olarak iletişim kurabildiğiniz gerçek bir yapay zeka asistanı. Türkçe dahil 50 dili kapsayan dağarcığıyla dünya nüfusunun yüzde 97’sine hizmet verebilir durumda.

Alarm zilleri

Geçtiğimiz hafta; bu etkinlikten birkaç gün önce OpenAI’ın CEO’su Sam Altman’ın yarıda bıraktığı üniversitesi Stanford’da katıldığı bir etkinliği izliyordum. Altman konuşmasına “Yapay zekanın hayatı dönüştürme imkanlarını düşününce tarihin en şanslı döneminde yaşadığımı düşünüyorum” diyerek başladı.

Altman’ın perspektifine katılmakla birlikte bunun herkes için geçerli olmadığını düşünenlerdenim. Zira GPT-4o tanıtıldığı sırada ABD’nin teknoloji endeksi NASDAQ’ta birçok girişimin hissesi hızla çekildiği diplerde yediği vurgun ile boğuşuyordu. OpenAI çözümleriyle ürün geliştiren 1 milyon kişi dahil olmak üzere pek çok şirket yarım saatlik bu sunum ile teknik anlamda boşa düştü.

Google, Facebook, Grok, Anamorphic gibi pek çok dişli rakibe rağmen OpenAI’ın ulaştığı bu belirleyici hakimiyet müstakil bir uygulama olarak her cihaz ve platformda kullanılabilir hale gelmesiyle birleşince Truva Atı benzeri bir yapıya bürünüyor. (Apple’ın da yeni mobil işletim sisteminde OpenAI altyapısını kullanmak üzere çalıştığını hatırlayalım.)

Bu durum aklıma internetin erken döneminde ortaya çıkan Netscape adlı web tarayıcısını getiriyor. Bugün “Andreessen Horowitz” (a16z) adlı yatırım şirketiyle Skype, Twitter, Okta, Zynga, Facebook, Coinbase, Oculus gibi onlarca teknoloji girişime dahil olan Marc Andreessen’in 1994 yılında hayata geçirdiği Netscape, internetin en popüler alt kümesi olan web sitelerini ve e-posta hizmetini herkesin kolayca kullanabileceği şekle getirerek BÜTÜN bilgisayarlara yerleşmişti.

Tehlikeyi gören ilk kişi, dönemin Microsoft CEO’su Bill Gates oldu. Netscape’in işletim sistemlerini soluklaştıracak bir platforma dönüştüğünü fark eden Gates, derhal Internet Explorer (IE) adlı rakip tarayıcıyı geliştirerek Windows işletim sistemine entegre etti. IE, Netscape ile rekabet edecek kabiliyette değildi fakat dünyanın en yaygın işletim sistemine gömülü olarak geldiği için doğal bir avantaja sahipti. Bu sebeple anavatanı ABD’de rekabete aykırı davrandığı gerekçesiyle aleyhinde bir kamu davası açıldı. Microsoft’u parçalanmanın eşiğine getiren süreç, 2001 yılında tarafların uzlaşmasıyla sonlandı. OpenAI şirketine 1 milyar dolarlık yatırımla 2019 yılında dahil olan Microsoft, devamındaki ek yatırımlarla bugün en büyük hissedar konumunda. Yine de bu avantajlı konumu işletim sisteminden aldığı gücün aşınmasına engel teşkil etmiyor.

ChatGPT şimdiden bütün uygulamaların; hatta işletim sistemlerinin tek başına yapabildiğinden çok daha fazla kabiliyete ve potansiyele sahip. Ve yakın geleceğin küresel çaptaki ortak paydası olacağına şüphe yok gibi. Eğitimden sağlığa, sanattan siyasete her alanda kendine yer edinen görkemli bir Truva Atı.

Üstelik pek üstünde durulmayan bir ayrıntısı var. Sam Altman yukarıda andığım Stanford Üniversitesi’ndeki konuşmasında “Kusurlu ürünleri hızla piyasaya sürüyoruz. Ancak geribildirim mekanizmasını da iyi kullanıyoruz” diyordu. Bu kadar yaygın bir referans kaynağı adına ürpertici bir strateji.

Bu başdöndürücü gelişmeleri takip ederken Nazım Hikmet’in dizelerini hatırlıyorum:

Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini,

yine de büyük bir sabırsızlıkla bekleyeceğiz

en son ajans haberlerini.

(17 Mayıs 2024 tarihli Oksijen gazetesindeki yazım.)



Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

2 yanıt

  1. Sedat avatarı
    Sedat

    Olacaktan öleceğe çare bulunmazmış. Artırılmış gerçekliği tabular yıkmasını beklerken ondan önce davranıp yapay zeka çıktı karşımıza. Acaba sanayi devriminin arefesi de mi böyleydi? İnsanlığın kolaylığına yorulan gelişmeler aslında yaşanılması kaçınılmaz dünya savaşlarının ayak sesleri miydi? Şimdi sıra insanımsı robotların sınavına mı geldi? Robotlar insanlardan daha iyi anlaşabilecekler mi? Şom ağızlı olmayalım “Hayır” diyem hayır çıksın inşallah!

  2. İsa Güçlü avatarı

    Serdar Bey şu an babamın köyünde doğanın tadını çıkarıyorum. Gsm erişimi var ve internet bağlantısı İstanbul’dan daha hızlı.

    Doğada gördüğüm otların fotoğrafını çekip ChatGPT’ye soruyorum. Bana hem Latince adını hem de yöresel adını söylüyor, yenilip yenilmeyeceği hakkında bilgi veriyor.

    Yapay zeka “Her şeyi bilen, elle tutulur bir Tanrı” olma yolunda hızla ilerliyor.

    Böyle zamanlarda büyük krizlerin doğması işin tabiatından denebilir ancak insanlığa çok farklı ve faydalı kapılar da açabilir. Onu bizim nasıl kullandığımız ile belli olacak.

Görüşlerinizi paylaşın: